1 Mart 2009 Pazar

ARDAHAN YÖRESİNDE GİYİM KUŞAM

GİYİM KUŞAM :

Bir bölgedeki halkın giyimi; bölgedeki iklimden, coğrafi yapısından ve halkın geçmişinden getirdiği alışkanlıklardan etkilenir. Bölgemizde de giyim ve kuşam bu etkenler sebebiyle ilçeden ilçeye değişiklikler gösterebilmektedir. 1930-1940’lı yıllara kadar yörede insanların giyiminden hangi ilçeli olduğu anlaşılırken, günümüzde artık geleneksel giysiler günlük yaşamda kullanılmamaktadır.

Erkek Giyimi : Yaşlı erkekler; başlarına sarık, fes, koyun veya kuzu derisinden yapılmış yuvarlak “papak”, keçeden yapılma “börk”, kış aylarında da yünden yapılmış atkılı uçları olan “kabalak” kullanırlardı. Sarık, fes ve külahın üzerine duruma göre puşu veya çit örterlerdi.
Sırtlarına yumuşak dokumadan iç gömlek, onun üzerine çok düğmeli ve dik yakalı üst gömlek ve soldan sağa doğru çapraz kavuşan yelek, yeleğin üzerine “gazeki” adı verilen cepken, diz kapaklarına kadar uzanan yumuşak kumaştan yapılma “arkalık “ onun üzerine de paltoya benzer “çuha” veya “yamçı” giyerlerdi.
Bacaklarına yukarıdan uçkurlu, paçaları ilik düğmeli uzun iç donu, pantolon yerine belden iple bağlamalı “yığma şalvar” veya yünden yapılma, belden uçkurlu, paçaları işlemeli “Osmanlı şalvarı” giyerlerdi. Bellerinde kuşak, palaska veya işlemeli kemer takarlardı.
Ayaklarında “dizleme çorap”, yemeni, çarık, çapula, yumuşak çizme bulunurdu. Yerli gençlerinin giyimleri de aynı olurdu. Gençlerde ise giyim genelde aynı olup daha süslü ve canlı renkler tercih edilirdi.

Kadın Giyimi : Yörede kadın giyimi erkeklere nazaran daha renkli, süslü ve çeşitlidir. Kadın giyiminin belirleyici özellikleri arasında da etnik köken, yaş ve evlilik durumu bulunur.
Yaşlı kadınlar başlarına fes, takke ve külah takar, üzerine beyaz leçek onun üzerine de kalın tavşal takar, tavşalın üstünden alınlarına renkli valalardan “ çatma “ sıkarlardı.
Gelinler ve genç kadınlarda ise yaşlılardan farklı olarak başlarına “dinge“ denilen üzeri kumaşla kaplı fes olur veya “kofik” denen ağaç çember konulur, üzerine kırmızı fes veya çuha çekilirdi. Dinge ve kofik ailenin mali durumuna göre süslenir, iki tarafından uzanan ve çenenin altından boğazı tutan “buhağılık“ bulunurdu. Üstlerine de alın kısmına iki adet çatma veya “çargat” denen ince bir örtü sıkılırdı.
Sırtlarına beyaz renkli boylama “iç köynek”, onun üzerine dizlerin altına kadar inen birden fazla boylama “kaftan”, “astarlı yelek” veya “gurduşka” denen kollu yelek giyerlerdi. Bazen de “zıbın” denilen üç etekli bir elbise bulunurdu. Eteklerinin üzerine peştamal takılır, kollara da kirden korunmak ve elbiseyi yıpratmamak için lastikli “kolçak” bulunurdu. Göğüste ise üst tarafı boyna geçirilen alt tarafı bir uçkurla bele bağlanan “döşlük” yer alırdı. Bellerine yünden örme kuşak, bacaklarına ise belden uçkurlu, bilek kısımları ilik düğmeli “tuman” denilen bir çeşit şalvar ve çift katlı diz donu yer alırdı.
Ayaklarda ise duruma göre kısa yün çorap, nakışlı boğazlı çorap, çarık, kaloş, mes, lastik, çapula veya kundura bulunurdu.

0 Yorum:

Yorum Gönder

düşünceleriniz

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa