1 Mart 2009 Pazar

ARDAHAN YÖRESİNDE YAĞMUR YAĞDIRMA GELENEĞİ

YAĞMUR YAĞDIRMA GELENEKLERİ:

Ekonomisi tamamen tarım ve hayvancılığa dayanan yörede, hava koşulları büyük önem taşımaktadır. İlkbahar ve yaz aylarında havaların yağışlı olması tarımsal üretimde verimi arttırırken hayvan hastalıklarının azalmasına ve hayvansal ürünlerin artmasına neden olur. Bu yüzden kurak geçen dönemlerde insanlar yağmur yağması için çeşitli çarelere başvurmuştur. Bunların arasında; yağmur duasına çıkma, garip mezarından bir taş alarak suya bırakma, godi godi gezdirme, siyah bir eşek bularak suda yıkamayı sayabiliriz.

Yağmur Duası : Yağmur yağmadığı zaman insanlar perşembe veya cuma günleri yağmur duasına çıkarlar. Yağmur duası için şehitlik, türbe veya o yörede kutsal olduğuna inanılan yerlere gidilir. Yağmur duasına gitmeden bir gün önce koyunlar ve inekler yavrularından ayrılır. Herkesten ekonomik durumuna göre yiyecek malzemesi alınır ve bunlar duanın yapılacağı gün kadınlar tarafından dua yerinde pişirilerek yemekler hazırlanır. Dua perşembe günü yapılacaksa öğle namazından sonra, cuma günü yapılacaksa cuma namazından sonra camiden çıkan cemaatle birlikte dua yerine gidilir. Dua okunur ve çobanlar tarafından getirilen hayvanlar yavruları ile buluşturulur. Sofralar kurulur, yemekler yenir, sahipsiz kedi ve köpeklerin payları ayrılır. Kuraklığın durumuna göre bu olay birkaç defa tekrar edilir.

Godi Godi Gezme : Yağmurun yağması için başvurulan çarelerden biri de “Godi Godi Gezme”dir. Bu olay kuraklığın durumuna göre çocuklar veya büyükler tarafından yapılmaktadır. Süpürge veya kepçeden bir bebek yapılır, kapı kapı dolaşılarak yiyecek toplanır. Toplanan yiyecekler pişirilip bir kısmı fakirlere dağıtılır, bir kısmı da hep birlikte yenir ve dualar edilir.
süslenen bebek süpürgeden yapılırsa buna “Süpürge Gelini” denir. Kepçeden yapılırsa “Çömçe Gelin” veya “Kepçe Gelin” denir.
Hazırlıklar tamamlandıktan sonra kafile başkanı, taşıyıcılar, arap ve diğer görevlilerden oluşan kafile “Godi Godi” gezmeye başlar. Önder kafilenin başkanıdır ve idare onun elindedir. Toplanan yiyecekleri muhafaza eder, pişirilmelerini sağlar. ”Çömçe Gelin” yapılmışsa tek başına taşır. Taşıyıcılar; ellerinde taşıdıkları kaplara topladıkları yiyecekleri koyar ve dolaşırlar.
Arap; kafilenin en ilgi çekici üyesidir. Arap rolünü alan kişi elini yüzünü kömür ile karalar, üzerine uzun bir entari giyerek Araplara benzer. Bunların dışında Süpürge Gelin’i taşımak için görevliler bulunur. Kafile önde, taşıyıcılar arkada yola çıkılır. Dolaşmaya en mert evden başlanır ve sırasıyla tüm köy dolaşılır. Kafile bir kapıya geldiğinde kapı çalınarak, hep bir ağızdan şu tekerleme söylenir:

Godi godiyi gördün mü?
Godiye selam verdin mi?
Godi Allah tan ne ister?
Bir sulu yağmur ister,
Yağsın yağsın sel olsun,
Her tarafı göl olsun,
Ambarlar dolu olsun.

Bundan sonra Arap sözü alır:

Verenin bir oğlu olsun,
Hem de altın kahküllü olsun,
Vermeyenin bir kızı olsun,
Gözleri de kör olsun,
Hem de bacadan düşüp yansın, der

Bundan sonra yine hep birlikte :

Yağ yağmur yağ,
Teknede hamur,
Tarla da çamur,
Ver Allah’ım ver,
Sellice yağmur.
denilerek ev sahibinin ikramı beklenir. Ev sahibi kadın içeri girer, bir elinde yiyecek malzemesi bir elinde de bir kap su ile gelir. Yiyecekleri taşıyıcıların elindeki kaba boşaltır. Sonra da “Ya Allah....Bismillah ,Yağmur yağar inşallah” diyerek elindeki suyu önce Arap’ın üzerine, sonra da kafilenin diğer üyelerinin üzerine serper. Böylece bütün evler dolaşılır, yiyecek toplanır. Daha sonra bu yiyecekler pişirilip hep birlikte yenir. Ardından yağmur yağması için dua edilir. Bu yemeğin adına “Herfene “ veya “Elfene” denir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

düşünceleriniz